Türkiye'nin En Büyük Şantiye Malzemeleri Tedarik Merkezi
Menüyü Kapat
Kapat
Hesabım
Sepetim
Menüyü Kapat
Yapı kimyasalları konut veya endüstriyel yapıların inşasında kullanılan temel bir malzemedir. Hepimiz mümkün olan en sağlıklı evde yaşamak istiyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı ve aktif büyümesini istiyoruz. Çoğumuz mevcut evlerde yaşıyoruz ve her zaman sıfırdan başlayamıyoruz. Yeni evler inşa edenler veya yenileyenler için daha sağlıklı yapı malzemeleri seçme fırsatları var.
Gerçek soru şu ki karar vermek için hangi kriterleri kullanıyorsunuz?
Sertifikalar, ideal olarak, doğruyu yanlışı bilen bir kuruluş tarafından bir şeyin incelenmesini sağlamanın bir yoludur. Bazı endüstri sertifikalı kuruluşlar, para karşılığında her şeyin üzerine yeşil etiketler yapıştırır; gerçekten şeffaflığı amaçlayan bir çalışma değildir. Programlar, bir ürünü, şeffaf olup olmadığı veya belirli kimyasalları hariç tutması da dahil olmak üzere çeşitli kriterlere göre onaylar. Bu nedenle, içinizin rahat olması için ürün sertifikalarına güveniyorsanız, sertifika kuruluşu hakkında biraz bilgi sahibi olduğunuzdan emin olun.
Yapı malzemeleri üzerindeki bazı etiketler sertifika değildir ancak ürün içerik listelerini içerebilir. Bu ürün listelerinden bazıları isimleri açıklamayabilir, bu nedenle bazen içerik bilgi sayfalarını da incelemeniz gerekebilir. Kulağa karmaşık gelebilir ancak yapı kimyasalları seçiminde bu çok önemli bir kriterdir.
Ürün sertifikaları, üreticilerden reklam parası kabul etmeyen kar amacı gütmeyen kuruluşları içerir. Farklı sertifikalar, yeşil ve sağlıklı yapı ürünlerinin çeşitli yönlerine odaklanır. Her ürün sertifikasının, üreticinin bilgileri halka nasıl sunmasını istediklerine dair bir şablon düzeni vardır. Bilgi formlarının, gerekli bilgilerin gitmesi gereken farklı kategorileri, başlıkları ve alt başlıkları olur. Gerekli düzenler ve bilgiler, sertifika programları arasında da farklılık gösterdiği unutulmamalıdır.
İkinci bilgi seviyesi, çok az sayıda üretilmiş ürün tek bir unsurdan yapıldığından, ürün bileşenlerini anlamaktır. Kullanmak istediğiniz ürünlerin içerisinde bulunan malzemelere bakmak iyi bir yol olacaktır. Üretici, yasal olarak gerekli sayfaları bir öz beyan yaklaşımıyla oluşturur. Ürünler için en önemli uyarı iş güvenliğine uygun olduğu ve toksik kimyasallardan kaçınma amacını taşıyıp taşımadığıdır.
Bununla birlikte, bir ürün içindeki kimyasal bileşenleri aramaya başlamak için ilk yer burası olabilir. Bazı üreticiler web sitelerinde bulmayı kolaylaştırmadığı için bulmak zor olabilir. Listeledikleri kimyasalları araştırmak için bir başlangıç noktası olarak ürün satın aldığınız yerden bu bilgileri temin edebilirsiniz.
Beton, dünyada en çok kullanılan yapı malzemesidir ve tanımak için iyi bir başlangıç malzemesidir. Bununla birlikte dünya çapındaki emisyonların yüzde 5’ine varan karbon ayak izi dahil olmak üzere önemli çevresel etkilere de sahiptir. Beton ile tasarım hakkında her şeyi öğrenmek için bizleri takip etmeye devam edebilirsiniz.
Kimya, toprak gibi geleneksel dolgularla yapılan betondan 100 kat daha hafif olan betonun yapılmasına yardımcı olur. Kuru çimento tozuna eklenen polistiren boncuklar , daha hafif olan ve dayanıklılık ve mukavemetten ödün vermeden taşınması daha kolay beton yapar.
Bununla ilgili örnek bir olay incelemesi de bulunmaktadır. New York City’deki yeni Dünya Ticaret Merkezi Binalarında ve Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Burj Khalifa otelinin her ikisinde de kullanılan ve dünyanın en yüksek binası olan bu bilim destekli beton karışım, yapısal güç sağlar ve aynı zamanda iyi bir yalıtkandır.
Betonun kimya bağlantısı ise şu şekilde aktarılır:
Kuru çimentoya polistiren boncuklar eklemek, karışımın viskozitesini düşürür, böylece 100 kattan daha yüksek zeminlere kadar daha kolay pompalanabilir.
Malzemeleri oldukları gibi yapan şey onların kimyasıdır. Yoğunluk, yansıtıcılık, yapışkanlık, viskozite ve termal özellikler gibi kimya ile ilgili özellikler yalnızca malzemelerin ne olduğunu değil, aynı zamanda bir binanın yapımında hangi rolü oynayabileceklerini de tanımlar.
Aslında, bir binayı oluşturan ve önemli ölçüde nasıl performans gösterebileceğini belirleyen temel “moleküler” olarak hareket etmek için malzemelerin birbirleriyle “kimyasının tutması gerekmektedir.
İşte yapı malzemelerinin kimyasının inşaat sürecinde nasıl bir rol oynadığına dair birkaç farklı örnek…
Kimya bağlantısı:
Bilim insanları, film kalınlığını kontrol ederek ve UV direncini katmanlandırmak suretiyle çatı kaplamaları oluşturmak için kullanılan kimyasal malzemelerde ince ayar yaparak inşaatçılar ve mimarlar için daha fazla seçenek sunuyor.
Kimya bağlantısı:
Poliüretanın keşfi, kimyager Otto Bayer’in onu kauçuğun yerine koymak için geliştirdiği II.Dünya Savaşı’nın başlangıcına kadar uzanıyor. Mukavemet-ağırlık oranı, yalıtım özellikleri, dayanıklılığı ve çok yönlülüğü sayesinde malzemenin inşaat ve inşaat uygulamalarında kullanılması çok uzun sürmedi.
Yalıtım, kesintisiz bir yalıtım örtüsü yaratan, hava sızmasını en aza indirerek bir evin veya binanın enerji verimliliğini artıran yenilikçi bir bina bilimi tasarımıdır. Bu bir evdeki ısıtma ve soğutma kaybının yüzde 40’ına kadar çıkabilmektedir. Eklenen yalıtım ayrıca duvar ve çatı R değerleri için mevcut bina enerji kodu gereksinimlerini karşılamaya yardımcı olur ve bina kabuğu için daha yüksek bir R değerine katkıda bulunur.
Kimya bağlantısı:
Yalıtım, birincil yalıtkan olarak genellikle termosetlerin (poliüretan köpükler – sprey ve poliizo sert levha) veya termoplastik köpüklerin (polistiren, ekstrüde polistiren veya uzatılmış polistiren) kullanımını içeren bir bina kabuğu tasarlamak için üretilen bir montaj yaklaşımıdır. Bu köpük yalıtım ürünleri, sürekli bir yalıtım tabakası oluşturmak için püskürtme poliüretan köpük durumunda püskürtülebilir veya yalıtım levhası olarak yerleştirilebilir.
Nanoteknoloji çeşitli uygulamalarda kullanılmaktadır. Korozyona dayanıklı pigmentler ve kaplamalar, ısı yönetimi kaplamaları ve antimikrobiyal kaplamalar ile hafif kompozitler oluşturmak için tercih edilen bir yaklaşımdır.
Kimya bağlantısı:
Nanoteknoloji, moleküler ölçekte çok küçük malzemelerin mühendisliğidir. Sonuç olarak, malzemeler 2,5 nanometre çapında ölçülen bir DNA ipliğinden bile daha küçük seviyelerde tasarlanabilir ve belirlenebilir. Örneğin, nanoteknoloji, yalnızca bir nanometreyi ölçen, karbon nanotüp adı verilen son derece küçük yapıları mümkün kılar. Bu mikroskobik bilim, araştırmacıların oldukça küçük ölçeklerde çalışmalarına yardımcı oluyor ve halihazırda sağlık hizmetleri, çevre ve enerji gibi alanlarda faydalar sağlıyor.
